Göz Enjeksiyonları

Göz Enjeksiyonu Neden Yapılır?

Göz enjeksiyonu uygulaması, göz hastalıklarının tedavisinde ilaçların doğrudan hedef bölgeye ulaştırılmasını sağlayan etkili bir yöntemdir. Üveit gibi iltihabi göz hastalıklarında, göz içindeki iltihabı kontrol altına almak için kortizon enjeksiyonları uygulanır. Çeşitli nedenlere bağlı makula ödemi, diyabet, retina damar tıkanıklıkları ve yaşa bağlı makula dejenerasyonu gibi durumlarda anti-VEGF ve/veya kortizon enjeksiyonları kullanılarak retina ödemi azaltılır ve görme korunur.

Göz içindeki sıvıda meydana gelen bulanıklıklar veya kanamalar, görmeyi olumsuz etkileyebilir. Göz enjeksiyonları sayesinde bu durum hafifletilebilir. Bakteri, virüs veya mantar kaynaklı göz enfeksiyonlarında ise antibiyotik, antiviral ve antifungal ilaçlar doğrudan göz içine enjekte edilerek enfeksiyonun yayılması önlenir. Ayrıca, diyabetik retinopati ve retina damar tıkanıklıkları gibi hastalıklarda kanamaları önlemek ve retina damar sağlığını korumak için enjeksiyon tedavisi uygulanır.

Göz Enjeksiyonu Nasıl Yapılır?

Göz enjeksiyonu, steril koşullarda ve uzman bir göz doktoru tarafından gerçekleştirilir. İlk olarak, hastanın gözü antiseptik solüsyonlarla temizlenir ve enfeksiyon riskini azaltmak için bölge dezenfekte edilir. Daha sonra, hastanın ağrı hissetmemesi için göze anestezik damla damlatılarak uyuşması sağlanır.

Enjeksiyon genellikle iki yöntemle uygulanır. Posterior subtenon enjeksiyonda, kortizon içeren ilaçlar göz çevresindeki dokulara enjekte edilir. Hasta oturur pozisyonda iken ince bir iğne yardımıyla ilaç, gözün arka kısmına ulaşacak şekilde uygulanır. İntravitreal enjeksiyon ise doğrudan göz içine yapılır ve tamamen steril ortamda gerçekleştirilir. İşlem birkaç dakika sürer ve hasta kısa bir dinlenme sürecinin ardından taburcu edilir.

Göz Enjeksiyonu Sonrası Bakım ve İyileşme Süreci

Enjeksiyon sonrası hastaların belirli önlemleri alması iyileşme sürecini hızlandırır ve olası komplikasyonları önler. İşlem sonrasında hafif batma, kızarıklık, sulanma ve bulanık görme gibi etkiler görülebilir. Bu belirtiler genellikle birkaç saat içinde kaybolur. Enfeksiyon riskini en aza indirmek için hastalara antibiyotikli göz damlaları reçete edilebilir.

İlk 24 saat boyunca göze su temasından kaçınılmalı, göz ovuşturulmamalı ve makyaj yapılmamalıdır. Ağır egzersizler, yüzme ve tozlu ortamlarda bulunmak da göz sağlığı açısından riskli olabilir. Şiddetli ağrı, görme kaybı, aşırı kızarıklık veya ışık hassasiyeti gibi belirtiler ortaya çıkarsa derhal doktora başvurulmalıdır. Düzenli kontrol randevuları aksatılmamalı, çünkü enjeksiyonun etkileri ve olası yan etkiler takip edilmelidir.

Göz Enjeksiyonlarının Olası Riskleri ve Yan Etkileri

Göz enjeksiyonları genellikle güvenli olsa da bazı riskler taşır. En sık görülen yan etkiler hafif batma, kızarıklık ve göz sulanmasıdır. Bunlar kısa sürede geçerken, bazı hastalarda göz içi basıncında geçici bir artış meydana gelebilir. Özellikle kortizonlu enjeksiyonlar göz tansiyonunu yükseltebilir ve uzun vadede katarakt oluşumuna yol açabilir.

Daha nadir ancak ciddi komplikasyonlar arasında enfeksiyon (endoftalmi), retina yırtığı, göz içi kanama ve göz merceğinin zarar görmesi yer alır. Enfeksiyon, görme kaybına yol açabileceği için erken belirtileri (şiddetli ağrı, bulanık görme, ışık hassasiyeti) fark edildiğinde acilen doktora başvurulmalıdır.

Bu riskleri en aza indirmek için işlemin steril bir ortamda yapılması ve hastaların işlem sonrası doktor önerilerine sıkı şekilde uyması gerekir. Düzenli göz kontrolleri sayesinde olası komplikasyonlar erkenden tespit edilerek uygun müdahaleler yapılabilir.

Göz Enjeksiyonları Hakkında Sıkça Sorulan Sorular